People Make the Brand “Paradigma Kayması”

 

Dün People Make the Brand’ın ikinci oturumuna katıldım. Uzun süredir merak ettiğim: ‘Will robot takes your job’ sorusunun cevabı %6 çıkması beni pek bi sevindirdi. Teknolojinin her alanda etkisini gösterdiği bu dönemde teknolojiyi doğru, iyi niyetle ve sosyal etkiyi artırmak için kullanmanın gerekli bir tercih olduğunu ve teknoloji alanında da bir paradigma kaymasına ihtiyacımız olduğunu farkettiğim bu oturumda;

Karl-Johan Hasselström’dan datalar ışığında pandeminin etkilerini,

Axel Liebetrau’dan bazen başarısız olmanın da sadece bir hatayı temsil etmenin ötesinde başarı için atılan ilk adım olabileciğini,

Erhan Erkut’dan 21. yüzyılın yetkinlikleriyle beraber geleceğin tek geçerli akçesinin evrilme yetkinliği olduğu bunu da ancak konfor alanımızdan çıkarak geliştirebileceğimizi,

Işıl İsmet Heves’den eski becerilerden arınıp yeniden beceriler kazanmanın gerekliliğini,

Christopher Kutarna’dan yapay zekanın insan zekası yerine bir ikame olmadığını sadece işlerimizi kolaylaştıracak bir araç olduğunu,

Rishad Tobaccowala’dan ise verilerin yanlılığına dikkat etmenin gerekliliğini ve data çağında insan kalmanın önemini ve daha bir çok şeyi öğrenme fırsatı elde ettim.

Emek yoğun ortamdan bilgi yoğun ortama geçişte teknolojinin yeri oldukça büyük. Hızına yetişilemiyor gibi gözükse de aslında bizimle iç içe bir alan. Hayatımızın her alanında, özellikle iş dünyasında pek çok kolaylığa ve avantaja ulaşmak artısı. Ancak doğru, iyi niyetli ve sosyal etki kullanım kaybedildiğinde eksiye dönüşebilmeye de müsait.

🔹 Verilerin merkeze alındığı bir bakış açısına sahip olmanın önemi
🔹”Hayatımızı kolaylaştıran” yapay zekanın yatay eksende tüm alanları etkileyebileceği
🔹Tüm bu teknolojinin etik değerler temelinde gelişimi gözden kaçırılmamalıdır.