Alice müzikalini  Perşembe akşamı Zorlu PSM’de seyredenler arasındaydım. Lewis Carroll mahlaslı Oxfordlu matematikçi ve fotoğrafçı Charles Lutwidge Dodgson’ın ta 1865’te yazdığı Alice Harikalar Diyarı,  kurallar ve kalıplar arasında sıkışıp kalmış zihnin arasında seçim yapmayı becermeyi anlatan bir müzikal aslında…

Onur Baştürk’ün köşeyazısında dahi yer verilen,  bilgisayar oyununda gibi  hissettiğin müzikalde ilk dakikalardan sonra zaman zaman herkes havalarda uçuyor.

ALİCE MÜZİKALİ DE NE YÖNE GİDECEĞİNE KARAR VEREMEMİŞ

Havada uçarken şarkı  söylüyen, Serenay Sarıkaya’nın en etkileyici havada uçma sahnesi de gayet başarılı. Yetişkin mi çocuk masalı mı arasında gidip giden gelen müzikal , aslında bol bol felsefi alt metne sahip.

“Bu sabah kim olduğumu biliyordum ama o zamandan bu zamana çok değiştim” der ya Alice hikayenin bir yerinde.
Yahut kediyle yaptığı sohbette Alice sorar, “Hangi yöne gitmem gerekiyor?”
Kedi yanıt verir: Sorunun cevabı nereye gitmek istediğine göre değişir.
Alice şöyle der: Nereye gittiğim çok da umurumda değil. Bir yere varayım yeter ki.
Kedi yanıtı yapıştırır: O zaman ne yöne gittiğin fark etmez. Yeterince yürürsen emin ol bir yere varırsın.

İki uç arasında gidip gelmiş: Araya sıkıştırılan bir iki tane Türk işi seks imalı espri ya da “Gitme Sana Muhtacım”lı o romantik sahneyle Alice müzikali bir an yetişkinlerin radarına giriyor, sonra tekrar hızla o radardan çıksa da Alice müzikal’ini sevenler arasındayım …