2009 yılında Adrasan’a gittiğim dönemden beri tanıdığım gazeteci Burhan Özbilici’nin kahramanlık hikayesini, 2016 yılında gazetelerden okudum. Bu tatilimde Burhan Özbilici’nin kahramanlık hikayesini kendinden dinleme fırsatı buldum.
TEDX gibi konferanslara konu olacak hikayesi, fotoğraf çekmeyi seven iletişim öğrencilerine ders niteliği taşıyor. Boynunda her daim taşımayı eksik etmeyen Leica’si, adeta bir uzvu olan fotoğraf makinesinin perde arkasıymış ‘Cesaret’.
Associated Press haber ajansının Türkiye operasyonunun bürosu’nda kıdemli foto muhabiri Burhan Özbilici’nin hikayesi hep dış basına konu oldu; World Press 2017 ve o yılın dünyadaki önemli bazı ödüller, WPP sergilerinin açılışlarında, üniversiteler ile İtalya’da iki edebiyat festivalinde konuşmaları da bunlardan bazıları… Hikayesini dinlerken, Avrupa’da pekcok ve ABD’de Princeton University’de dinleyenlerin ayakta alkışladığı bu hikayenin kıymetini Türkiye’deki basın ve universiteler neden bilmedi, görmedi? diye bir kez daha düşündüm.
Bir çok ödülün sahibi olan Burhan Özbilici Avusturya başbakanı, Hollanda Prensi’nin de konuğu olarak uluslararası toplantılarda ve Kanada, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde gazete, televizyon kanalllari, dergiler ve radyolarda bu hikayesini anlatmış. Bayeux’de – Fransa’da, bu hikayeyi en çok gençler, ilkokul ve lise öğrencileri çok sevmiş, hayali de tüm gençlere bu hikayeyi anlatmak.
Ödüllü Fotografçı Burhan Özbilici ve Hikayesi!
Uzun zamandır görüşmediği arkadaşıyla buluşmak üzere, Çankaya Belediyesi Kültür Merkezindeki sergiye cantasında hep taşıdığı fotoğraf makinesiyle gitmiş. Rusya’da günlük hayat üzerine bir fotoğraf sergisi.. Çankaya Belediyesi Çagdaş Sanatlar Merkezi’ndeki sergide Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, konuşurken arkasında duran siyah takım elbiseli genç adamı herkes koruması sansa da ansızın silahını çekmiş ve adamı vurmuş! Arapça sloganlar atarak Büyükelçiyi vurup, öldürmüş.
Büyükelçi Karlov’un cansız bedeni sırt üstü yatıyor, katil elinde silah etrafı terörize etmeyi sürdürüyor. Davetliler kendilerini yere atıp duvar diplerine kaçışırken Burhan Özbilici, kaçmak yerine olduğu yerde durdu. Fotoğraf makinesinin deklanşör düğmesine basmaya devam etti. Ve sonuna kadar oradan ayrılmadı. Tehlikenin tabii ki farkında olduğunu ancak o anda, “İstiklal Savaşı” kahramanı bir babanın oğlu olarak bütün sermayem vatan sevgisi ve Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek alan birisiyim, onun gücünü yanımda hissettim dedi ve ondan aldığım cesaretle işimi yapmaya devam ettim. Ertesi gün dünyayı sarsan, yüzlerce gazetede manşet olan ve sadece Facebook’ta 18 milyon defa bakılan ve bir çok ödül getiren o fotograf ortaya çıktı. Dışarıda büyük bir cesaret işi olarak yorumlanan bu hikayesini, dinleyen herkes ayakta alkışlıyor.