Yapı Kredi, Orhan Pamuk’a salgın ve karantina konulu bir kitap yazması için sipariş mi vermiş sorusunu soruyor yazarlar bilemiyorum. Atatürk’le dalga mı geçiyor? tartışmalarına katılmayan Gazete Pencere’nin köşeyazarı Boray ACAR da kitap hakkındaki düşüncelerine  yer vermişti.

OdaTV’de benimde ismini daha önce duymadığım, öykü yazarı olduğunu öğrendiğim Sevda Kaynar, Orhan Pamuk’u son romanı üstünden hedef alan bir yazı yazmış.

Muhtemelen Sevda Kaynar’ın kitabın tamamını okumadığını düşünenler olucaktır çünkü yazısında ‘Roman 345 sayfa. Son sayfayı bitirdiğinizde büyük romanların sonunda beliren saygı, beğeni dorukları hatta tutku belirmiyor asla.” gibi bir cümle kurma gereği duymuş. Atatürk ile dalga geçiliyor diyor. Kitabı okuyanlar ve yayınevi ise böyle bir iddianın asılsız oldugu üzerine açıklama yapmışlardı.

Kitap düzeltmek isterim ki; kitap tam olarak beş yüz otuz yedi sayfa!

Ayrıca Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bu kitap hakkında düşüncelerini yazmış ilk önce Orhan Pamuk’un amacı ne olabilir diyerek ATATURK’le dalga geçtiğini düşünerek, neredeyse bir sayfa boyunca hesap sormuş ve hedef göstermişti. Sosyal medyada kitap toplatılsın  diye yayılmaya itirazlar başlayınca da, Orhan Pamuk ve yayınevi açıklama yaparak, bir hanımefendinin kişisel paranoyasının mahsulü olan ve verili koşullarda kitleselleşen iddialarını reddetmek zorunda kalmışlardı.

 

Koronavirüs herkesi olduğu kadar astrologları da yakından ilgilendiriyor. Pandemi sürecini yıldızlara göre yorumlayan Okült Astrolog Nazan Gönültaş, Çin’de ilk vakanın çıktığı tarihte yıldızların bunu insanoğluna söylediğini ancak bu durumun algılanamadığını ifade ettive ekledi: “Mart 2023’e kadar koronavirüsün tam bir bitişinden bahsetmek zor. Virüsün gündemimizden yavaş yavaş kalkmasının ardından ise yepyeni gündemlerimiz olacak.”

Mart 2023’e kadar koronavirüsün tam bir bitişinden bahsetmek zor

Okült Astrolog Nazan Gönültaş sözlerini şöyle tamamladı: “Koronavirüsün bitişine dair net olarak bir şey söylemeyi doğru bulmasam da Satürn’ün Balık burcuna geçmesi gelişmeler adına oldukça önemli. Bu geçiş öncesinde virüsün bitişine (insan vücudunda bir grip gibi kabul görmesine) dair birçok şey duyabiliriz. Özellikle 7 Mart 2023 ve dahi tüm Mart ayı boyunca bu geçiş önemli gelişmelere gebe olacak. Fakat bu geçiş dünya liderlerinin, otoritelerin çok daha baskın, savaşmaya, savaşı büyütmeye yatkın olacağı anlamına da gelir. Yani 2023 Mart’a kadar tam bir bitişten bahsetmek pek de mümkün değil. Virüsün gündemimizden yavaş yavaş kalkmasının sonrasında ise yepyeni gündemlerimiz olacak. Çünkü Satürn’ün bulunduğu burç ve açığa çıkarttığı durumlar Balık burcuyla beraber hiç bilmediğimiz sulara dalabileceğimiz anlamına geliyor. Yani aslında Satürn, Balık geçişinden sonrası da sisli ve belirsiz olabilir.”

Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi’nden kimya profesörü Pall Thordarson’ın, pandeminin ilk aylarında ve hala sabunun mikroplara karşı en güçlü silah olduğunu yazdığı makalede açıkladı. 

Dünya genelinde 2 milyondan fazla kişinin hayatına mal olan koronavirüs salgınının önüne geçmenin başında maske, temizlik ve sosyal mesafe geliyor. Kişisel hijyenin sağlanmasındaki en büyük yardımcılarda şüphesi ki sabunlar.El yıkamanın çok önemli olduğu şu günlerde cilde zarar vermeyen ürünleri kullanmak da bir hayli önemli. Pandeminin ilk aylarında Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi’nden, kimya profesörü Pall Thordarson’ın sabunun mikropları yok etmekte neden bu kadar etkili olduğuna dair makale yayınlamıştı. The Guardian gazetesinde yayınlanan Thordarson’un, yazısında virüsü bir arada tutan bağın yağlardan oluştuğunu ve sabunun da yağ zarlarını çözerek virüsün iskambil kağıtlarından yapılmış evler gibi dağıldığını anlattı. Tüm dünya sabunlar ile dezenfektanlara yönünü çevirerek sıklıkla kullanmaya başladı. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda Kuzey Ege’nin zeytinlerinden elde edilen zeytinyağı ile üretilen sabunların Covid-19 virüsüne karşı etkili sonuçlar verdiği ortaya çıktı. Bu dönemde The Soap Factory’nin çörekotu, çay ağacı, bıttım, zeytinyağı sabunları kullanınca vazgeçemeyeceğiniz sabunlar arasında yerini alabilir.

%100 DOĞAL ÜRÜNLER

Üretim aşamasının her bir basamağı, içeriklerdeki doğallığı korumak adına özelleştirilmiş. Doğanın mucizevi iksiri olan doğal gliserinle bütünleştirilir. Hiçbir şekilde kimyasal katkı maddesi ihtiva etmiyor.

BİNLERCE YILIN YEREL DENEYİMLERİ GLOBALE TAŞINIYOR

The Soap Factory’nin çörekotu, çay ağacı, bıttım, zeytinyağı gibi, yöresel bölgelerde etkisi kanıtlanmış etkili bileşenlerle oluşturduğu özel sabunları global dünyaya taşınıyor.