Liderliğin Sırtındaki O Sessiz Güç… Liderliğin, sahnedeki görkemli duruştan çok daha ötesinde, bir güç var. O güç, Blair’in “hinterland” diye adlandırdığı kelimede saklı. Almanca kökenli bu kelime, aslında benim ifadem ile arka bahçe. Yani liderin kökleri, değerleri ve kendini gerçekten evindeymiş gibi hissettiren o özel alan.
Toplantılarda bitmek bilmeyen diplomasi trafiği, ardı arkası kesilmeyen e-postalar… Ve tüm bunlar arasında kaybolan LİDER!!! Ama evine döndüğünde, kendinle baş başa kaldığın o sessiz anlarda ya da bir dostla geçirilen on dakikalık sohbette, çocuğunla izlediğin bir çizgi filmdeki minicik bir gülümsemede… İşte o yorgunluk ve stres yavaşça çözülüyorsa o anlar, arka bahçenin en değerli fidanları.
Blair’in “hinterland” tanımı da tam burada saklı: “Lider olmak”, sunumların ya da yoğun programların toplamı değil. Kürsüdeki etkili sözlerinde değil. Asıl güç, seni besleyen o küçük ama büyülü dünyadan yani senin arka bahçen.
Aile ve Dostlar: Bahçendeki En Kıymetli Fidanlar
Hayat yolunda virajlar, yokuşlar, zorlu etaplarla dolu. İşte bu yolculukta kiminle yürüdüğün çok önemli. Seni sürekli “pohpohlayanlara” kapılma. Çünkü asıl bahçeni ısıtan, sadece “Seni yanımda görmek bana yeter” diyebilenler.
Aile ise o bahçenin güneşi. Babanın yaptığı bir şaka, annenin demlediği bir kahve ya da evde yaşanan küçük ama paha biçilemez anlar… Hepsi sana yeniden enerji verir. En savunmasız anlarında bile güç veren, işte o özel sığınak.
Maraton Koşarken Durabilmek Cesarettir!!
Liderlik bir maraton, evet… Ama bu koşu sadece tempolu adımlar atmakla bitmez. Bazen durup nefes almak, bir yudum su içmek ve etrafına bakmak da büyük bir cesaret ister.
Arka bahçeni düzenlemek yani kendine yatırım yapmak çoğu zaman asıl zaferin başlangıcıdır.