IMG_1655 22. İstanbul Caz Festivali,  Ülkemizin caz duayenlerinden ‘Emin Fındıkoğlu’ 27 Haziranda açılış konseriyle başlıyor. Ayrıca Caz Festivali diyince Türkiye’de beklenmeyen bir gişe başarısı elde eden ‘Wiplash’ filminin akla gelmesiyle  caz duayeni ‘Emin Fındıkoglu, ‘Wiplash’ içinde ‘bir caz filmi olmadığını korku filmi gibi olarak’ akıllarda daha çok kaldığını dile getirdi.

 Süpriz İsimler Bu Festivalde

İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opçin, program hakkında katılımcılara bilgi verdi. Türkiye’de hayran kitlesi oluşan Marcus Miller, bas virtüözü Charnett Moffett, Melody Gardot, Jools Holland, Masha Vahdat gibi isimlerin de 22. İstanbul Caz Festivali festivalde sahne alacağını ve nerdeyse 12 yılldır Türkiye’ye gelmesi beklendiğini Don’t Cry For Me Argentina adlı şarkıyı da söyleyen ‘Joan Baez’  festivalin göze çarpan isimlerini aktardı.

“Parklarda Caz”

Fenerbahçe Parkı’ndaki “Parklarda Caz” ve Kadıköy’deki “Gece Gezmesi” etkinlikleriyle Anadolu yakasına da taşınacak.

Caz dinletisiyle sona eren basın toplantısı Martı Istanbul Hotel Mixo Restaurant & Bar’ında  gerçekleşti.

 

IMG_1658

Steven Berkoff’un yazdığı ve Haluk Bilginer’in çevirisini yaptığı “Dolu Düşün Boş Konuş” adlı oyun atölyesinde Hasibe Eren, Fatih Al, Gökçer Genç, Tuna Kırlı ve Murat Okay yer alıyor.  25 Mart Çarşamba akşamı sahnelenecek olan oyun, sistemin tüm yıkıcı kuralları içinde, diğerlerine karşı takındığımız değişken tavırları ve maskeleri masaya yatırıyor. Oyun, maskelerin ardında, insanın içini kemiren, didikleyen, çoğu zaman da gülünç durumda bırakan insani kaygıların karşıtlığı ve çatışması üzerine kuruluyor.

“16 yasindan küçüklerin görmesi sakıncalı olabilir. olmaya da bilir. biz karar veremedik zira onlar herşeyi bizden iyi biliyorlar” diyerek oyun sırasında edilen küfürler çok eleştiri alsada komedi anlayışınız aynıysa gülme garantisi veriyor.

 

 

Ayhan Sicimoğlu’nu tanımayan, tanıyıp da “hasta”sıyız demeyen hala var mı?

10 PARMAĞINDA 10 MARİFET

Müzisyen, gezgin, gurme ve radyocu kimliklerinin hepsi tek bir bedende. Tv’de, radyoda, festivallerde, belgesellerde her an karşımıza çıkan ‘Ayhan Sicimoğlu’nun  10 parmağında 10 marifet.  Kah Küba’dan kah Paris’ten el sallıyor ve zaman içinde ‘Hastasıyız’ dedirtebiliyor.

BENZERSİZ ÜSLUBA SAHİP

Hastası olduğunu bildiğimiz ‘Ayhan Sicimoğlu  ve Latin All Stars’ ekibini  7 sene önce kuran,  şu anda da performans sergilediği  ‘Babylon’da ise  şahane bir gece yaşattı. Portekizce, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca bilen ve müziğini “Akdeniz Latin” olarak tanımlayan sanatçının opera sanatçısı bir kızı var.  Benzersiz üsluba sahip olan Ayhan Sicimoğlu’nu dinlemeye giderseniz Bolerolar, salsalar, cacalar ve özel sürprizlerle dolu müziğe doyamayacağınız bir gece yaşatıyor.

 

11025173_10153142713074664_3016844889707299651_n

Özge Borak ‘Balım’ müzikaliyle ilk kez aynı sahneyi  babası Selçuk Borak ile , paylaşıyor.

Marilyn Monroe ile özdeşleşen “Bazıları Sıcak Sever” müzikali “Sugar” (Balım)  Türk sinema ve tiyatrosundan isimlerle yeniden yorumlanıyor. Başları mafyayla derde giren iki müzisyenin hikâyesini konu alan müzikal; Özge Borak, İlker Aksum, Ozan Çobanoğlu, Zeki Alasya ve Şebnem Sönmez’i aynı sahnede buluşturdu.

 ÇOCUKLUĞUMUN HAYALİ

Özge Borak “Bu, çocukluğumdan beri hep hayalini kurduğum bir şeydi. Babamla hiç aynı anda, aynı sahne üzerinde olmamıştık. Şimdi bu hayalimi gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşıyorum. ” diyor. Some Like It Hot’ın orijinalinde Marilyn Monroe, Tony Curtis ve Jack Lemmon rol alıyor. ‘Balım’da ise, İlker Aksum, Özge Borak ve Ozan Çobanoğlu başrolde.002543

 

 

Sırca Hayvan Koleksiyonu galası  23 Şubat günü Harbiye Muhsin Ertugrul Sahnesinde  gerceklesti.

Sırça Hayvan Koleksiyo’nunda sinemayı hatırlatan sahne , sinema tekniklerinden yararlanılması izleyenlerin hoşuna gidecek kadar akıcı hale getiren degişik bir oyun.

Oyundan :

Nereye sürükleniyoruz biz?
Hayat metanettir.
İnsan, içgüdü ile yaşayamaz. İçgüdü hayvanlara mahsustur.
Moda dediğin pek de değişmedi aslında.
İnsanın hafızası kendini nasıl da yanıltıyor.
Ben artık seyretmek değil, seyir halinde olmak istiyorum.
Bu dünyada ihmalin bedeli çok ağır ödeniyor.
Cesaretin kırılmasıyla hayal kırıklığına uğramak aynı şeyler değil.
Hayal kırıklığına uğrayan ,sorunları olan bir tek sen değilsin.
Sen bunu hayalinde binle çarpmışsın.
Bilgi,güç ve para… Demokrasi bu üç denge üzerine kurulmuştur.
Zaman, iki var arasındaki en uzak mesafedir
Seni aydınlatan bütün mumları söndürebilmek için dünya zaten bu günlerde şimşeklerle aydınlanıyor.

“Batılılaşan İstanbul’un Rum Mimarları” sergisi İstanbul’un mimari, tarihi, sanatsal ve kültürel hazinesini geliştirmeyi hedeflerken, İstanbul’un çok da bilinmeyen yüzünü gün ışığına çıktı.

SERGİ INTERNETTE DEVAM EDIYOR

Bugün hâlâ Sultanhamam, Eminönü, Karaköy, Beyoğlu, Tarlabaşı, Sıraserviler, Pangaltı, Adalar, Boğaziçi, Kadıköy çevresinde bütün görkemiyle ayakta duran ve bu bölgelerin günümüzde de geçerliliğini sürdüren mimari karakterinin oluşmasını sağlayan iş hanlarının, apartmanların, okulların ve kiliselerin mimarlarının toplum tarafından tanınmıyor olduğu fikrinden yola çıkan sergi, alanında bir ilk olma özelliği de taşıdı.

Sergiyi kaçırmış olanlar, web adresinde adreslerinden ziyaret edebilir.

ZorluPsm’de 1 Mart’a kadar devam edecek ‘Romeo e Giulietta’den aklımda kalanlar:

Gala gecesinde izlemeye gelenleri yasanılan teknık hatadan dolayı ilk yarıya kadar oyunu italyanca izleterek  sıkıntıya sokması
20 dakika aranın anlamsız derecede uzun olması
Fotograf cekme istegi uyandıran Dekoru …
Kostümler, mise-en-scene, dekor çok basarılıyken,
Gectigimiz
Persembe gunu oyunculara ozel gerceklesecek partinin hava mualefeti nedeniyle iptal olması aklımda kalanlar arasında ılk sıralarda yerini alırken arama motorlarında Alfa Romeo modeliyle ilgili sonuclara denk gelmek gayet hostu …

Tarihi, kültürel ve sosyal öğeleriyle kamuoyuna sunulacak sergi; kahve bitkisinin botanik özellikleri, dünyadaki yayılımı ve pişirme teknikleriyle birlikte, Osmanlı topraklarında yarattığı sosyal ortama, keyif ve ikram kültürüne, 16.yüzyıldan 20.yüzyıla kadar eserler ve resimler üzerinden tanıklık edecek. “bir taşım keyif – Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü” sergisi sanat ve kahveseverle buluşacak.

“Bir taşım keyif – Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü” sergisi 21 Şubat – 15 Haziran tarihleri arasında Topkapı Sarayı Müzesi’nde gezilebilir.

87 ülkeden 1389 filmin katılımı ile gerçekleştirilen Uluslararası KısaKes Film Festivali’nin Gala Gecesi geçtiğimiz gece gerçekleştirildi. Açılışını Saint Benoit Lisesi, etkinliklerini Bahçeşehir Üniversitesi, kapanışını ise Ortaköy Feriye Sineması’nda gerçekleştiren KısaKes’e sanat ve sinema dünyasından ilgi yoğundu.

Jüri üyelerinden yapımcı Zeynep Özbatur Atakan, Venedik Film Festivali Direktörü Paolo
Bertolin, Guerrilla Films’in kurucusu David Wilkinson ve oyuncu Özge Özpirinçci’nin yanı sıra
yönetmen Sinan Çetin, Mustafa Altıoklar, İmre Azem ve Erol Mintaş, oyuncu Meltem Cumbul, Sarp Levendoğlu ve Birce Akalay, yazar Yekta Kopan, İstanbul Kısa Film Festivali Direktörü Hilmi Etikan, Fransız Kültür Ataşesi Marie – Christine Jung, ünlü model Özge Ulusoy ve sanat camiasının katılımı ile gerçekleşti.

Festivalin ödül töreninde 13 uluslararası yönetmen arasından 6 finalist ödüllerine kavuştu.

En İyi Drama Kısa Film Ödülü: Saul MASRI / Shades (Gölgeler) – MEKSİKA
En İyi Animasyon Kısa Film Ödülü: Hakan BERBER / Oxygen (Oksijen) – TÜRKİYE
En İyi Belgesel Kısa Film Ödülü: Mohammad Sohel RANA / Right to Water (Su Hakkı) – BANGLADEŞ
Jüri Özel Ödülü: Deniz ÖZDEN / A Soccer Game Journal (Bir Maç Günlüğü) – TÜRKİYE
KısaKes Ekip Özel Ödülü: Pol DIGGLER / Honey Honey – İSPANYA
SinemaTürk Özel İzleyici Ödülü: Deniz ÖZDEN / A Soccer Game Journal (Bir Maç Günlüğü) – TÜRKİYE