Paris`e giden tüm aşıkların kilitlerini asarak aşklarını ölümsüzleştirdikleri Pont Des Arts, kilitlerin ağırlığına dayanamayarak çökmeye başladı.

700 bin – 1 milyon arası kilit asılı olduğu için köprü çökmeye başladı.

Köprüyü kurtarmak için ilk etapta 2.4 metrelik bir kısımda asılı olan kilitler sökülerek, tırabzanlar yerinden kaldırıldı. Kilitlerin çıkartıldığı süre boyunca Pont Des Arts köprüsü 8 Haziran tarihine kadar ziyarete kapalı olacak.

Çocuk gezginler için bazı şehirlere yapılan ziyaretler yorucu olabilirken, bazı şehirler ise büyükler gibi çocuklar için de gezmesi çok eğlenceli olabiliyor. Avrupa’da çocuklarınızla gezmekten keyif alacağınız 3 sehir … 

Londra

Londra, Sherlock Holmes, Peter Pan ve Harry Potter’ın şehri. Bir yıl boyunca Londra’da kalsanız bile her gün çocuğunuzla yapabilecek ilginç şeyler bulabiliyorsunuz. Londra Hayvanat Bahçesi, Covent Garden, Londra Ulaşım Müzesi, Warner Bros Harry Potter stüdyosu çocukların mutlaka görmesi gereken yerlerin başında geliyor. Londra ‘da şehrin simgesi olan çift katlı otobüslere binmek, Somerset House’ın çeşmeleriyle oynamak bile çocuklarınızı mutlu etmeye yetiyor.

Kopenhag

Şehrin yerlilerinin çocuklara sevgi ve saygılarını sunduğu Kopenhag şehri adeta çocukların oyun alanını oluşturuyor. 2012 küresel barış endeksine göre yaşamak için dünyanın en güvenli yeri olan şehir, aynı zamanda çevre dostu kimliğiyle biliniyor. Kopenhag, dalgalara kapalı plajları, Tivoli Eğlence Parkı, çocuk dostu müzeleri ve sunduğu bol yeşil alan ile çocukları mutlu eden ve çocuklu ailelere güven veren keyifli bir tatil imkanı sunuyor.

Amsterdam

Çocuğunuzla katılacağınız yandan çarklı bir tekne turu oldukça ilgi çekici oluyor. Amsterdam aynı zamanda ailece bisiklet kiralayarak zevkli dakikalar geçirebileceğiniz bir bisiklet şehri. Amsterdam’ın en ünlü parkı olan Vondelpark’ta keyifli vakit geçirebilirsiniz. Van Gogh Müzesi ve Rembrandt Evi’ndeki çocuklara yönelik  atölye çalışmalarıyla çocuğunuzun içindeki sanatçıyı ortaya çıkarıyorsunuz. Çocuk dükkânlarının bulunduğu Scheldestraat ise kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Özellikle kız çocukları için rengarenk lale bahçeleri de oldukça ilgi çekici oluyor.

 “Çocuk Dostu Şehirlerde” küçük gezginler seyahatin tadını çıkarırken, anne babalar huzurlu ve rahat bir tatil geçiriyor.

 

İstanbul’a yakınlığıyla  yaz mevsiminin  mudavimleri tarafından da vazgeçilmez yerlerden biri de Büyükada. Ada’nın ortamından da mimarı yapısıyla baska yapan ‘köşkleri’ni hepimiz çok sever fotograf cekmek icin zamanımızı harcayabiliriz.  iste Buyukada diyince akılda kalan ‘köşk’ler ve tarihi .

SABUNCU KÖŞKÜ

Sabuncakis Köşkü;  Sultan II. Abdülhamit döneminin meşhur masonlarından Halepli Yorgi Sabuncakis tarafından 1904 yılında inşa edilmiştir. Grek tarzında inşa edilen ve yazlık mason locası olarak kullanılan köşkün süslemesinde ve mimari detaylarında masonluğun sembolleri kullanılmıştır.

AGOPYAN KÖŞKÜ

Agopyan Köşkü;  1900 başlarında Marten Agopyan tarafından inşa ettirilmiş. Büyükada Agopyan Köşkü 1918 tarihlerinde otele çevrilmiş ve zaman sürecinde Hotel des Princes, Hotel Beler, Hotel Çankaya isimlerini almıştır. Yapı daha sonra çok tahrip olduğu için yıkılıp kagir olarak tekrar yapılmıştır.

FABIATO KÖŞKÜ

Toskana estetiği taşıyan ve günümüzde Kültür Evi adıyla bir kır gazinosu olarak kullanılan Fabiato Köşkü,  1878 tarihinde inşa edilmiştir.

Köşkün ilk sahibi İtalyan ressam Gemma Giuliana Pavlina hayatının sonuna kadar bu köşkte yaşamış. Daha sonra bu köşk 1910 tarihinde torunu Banker Guiseppe Spiridon Fabiato’ya kalmış ve köşk de ismini bu mal sahibinden dolayı almıştır. 1941 yılında İtalyan Aurora Agapiu Scotta’ya geçti. Scotta’nın varisi olmadığından dolayı vefatından önce Büyükada San Pacifico Latin Kilisesi’ne bağışlanmış.

1878 tarihinde yapılan köşk bir dönem otel olarak hizmet vermiş. Köşkün salonlarından birinde ise ressam Gemma Giuliana Pavlina’nın kendi portresi bulunmaktadır.

1998 tarihinde Turing Otomobil Klübünce satın alınıp Kültür Evi olarak kullanılmaktadır.

HACAPULOS KÖŞKÜ

Hacopoulos Köşkü; günümüzde Hükümet Konağı olarak kullanılmaktadır.

Büyük bir bahçe ortasındadır. 1900’lerin başında yapıldığı sanılmaktadır. Yapının bahçesi yol kotundan aşağıda olduğu için yapıya caddeden Mermer döşeli bir köprü ile girilir. Odaların ve sofaların tavanları kabartma ve kalemişi nakışlarla süslüdür.

CON PAŞA KÖŞKÜ

Con Paşa Köşkü veya John Avrimidis Köşkü; 1880 tarihinde Midilli doğumlu olan Con Paşa tarafından yaptırılmıştır. Köşkün mimarı Achileus Policis’tir.

ARVANITIS KÖŞKÜ

Arvanitis Köşkünün mimarı ve yapım yılı ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Ama ilk inşa ettiren Yunanlı armatör Arvanitis’dir.

MEZİKİ KÖŞKÜ

Meziki Köşkü; 19. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılmıştır.

Levantenlere ait olan Meziki Köşk’ü 20. yüzyılın başlarında Şahbaz ve daha sonra da Karayan ailelerinin mülkiyetine geçmiştir.

MİZZİ KÖŞKÜ

Mizzi Köşkü; İngiliz uyruklu George Mizzi tarafından inşa ettirilmiştir. Daha sonra oğlu Avukat Giovanni Mizzi’ye kalan köşk, sonra defalarca el değiştirmiştir.

TARANTO KÖŞKÜ

Taranto Köşkü Judit Taranto tarafından yapılmıştır. Mehmetçik caddesindeki köşk adanın en şirin köşklerinden biri olup Ermeni Katolik Kilisesinin bitişiğindedir. Bu köşk bahçesindeki Begonvillerle beraber adanın simge yapılarından biridir.

 

yazıyı yazarkan belirli kaynaklarlardan yararlanarak yazdıgım dogrudur.

Avrupa’ya çıktıgımda ilk aklıma gelenler arasında  bu sehirde #Hardrock varsa koleksiyonuma ne ekleyebilirim demek olmazsa olmazlarımdan . Dün gerçekleştirilen  etkinlikte ise  ‘Hard Rock Cafe’lerin lokal burgerlerini bir kez daha tatma fırsatı buldum.

Hem muzikleriyle hem yemekleriyle keyifli bir mekanı, yurtdısındaki ‘Hardrock’larla karışlaştırmanın anlamsız oldugunu düşünenler arasında bende varım. Bagdat Caddesinde eski Fridays’in yerinde olsa iyi olurdu diye düşündüm ancak mekanın sahibi konsept ve konum bakımından tek bölgeye sıkıştırmadan herkese hitap edecek yerin Taksım Asmalımescit oldugunu dile getirdi.

Her şehrin özel tatlarından ilham alınarak hazırlanan legendary Seattle’dan Java Lava Burger, Dubai’den Data Burger, Mumbai’den Tandoori Spiced Chicken Burger ve San Antonio’dan Jalapeno Cream Cheese Burger vardı. En iyi Hamburger hangisiydi? diye oylamaya kalksam,  San Antonio ve Turk Damak Tadına uygun Bosphorus Burger arasında kararsız kalırdım.  Aynı zamanda Amerika, İskoçya, Almanya, Hindistan ve Vietnam gibi çeşitli ülkelerden katılım gösterdi.

Hard Rock Istanbul’da Dünyanın Çeşitli Yerlerinden Kokteyllerini tatmak inanılmaz  guzeldi

 Mai Tai One On, Maple Old Fashioned, Pomegranate Mule, Pineapple Ginger Caipirinha Kokteyllerin arasında en sevdigim Cocorita’ydı.

 

Gözlere inanmak zor. 918 mt. ve 500 milyon € maliyetli. İşte mühendislik bu. Bu köprü eski doğu ve batı Almanya’yı birleştiriyor.

Hamburg’u yüzlerce parçaya ayırarak denize dökülen Elbe sayesinde , “dünyada en çok köprüye sahip şehir” ünvanını kazanan  1.km uzunluğundaki köprünün sadece taşımacılık amaçlı gemiler için kullanılıyor.

Berlin yakınında Magdeburg şehrinde Elbe Nehri üzerinde  yapılan birkaç köprüde nehir gibi suyla doldurularak turizme kazandırılmak için yeni ulaşım yolları yapılmıştır.

 

Starwood Hotels & Resorts ve Demsa Group ortaklığı ile açılan İstanbulda gözde olmaya alternatif yeni mekan daha : St. Regis İstanbul.

Anneler Günü Bahane Tatlılar da Şahane …

Anneler Günü`nde , St. Regis İstanbul`un giriş katında açılan St Regis Brasserie,  keyifli ve lezzetli bir kahvaltı eşliğinde güne başlamak isteyenler için birbirinden lezzetli bir menü hazırladı.

Kahvaltı sonrasında kahveyle beraberinde ‘tatlı’ seçimi arasında kalmak ise başka . Böğürtlenli ve çilek sorbeli milföyden mi, çikolatalı sufleden mi yoksa fırınlanmış Alaska’dan mı hurmalı Toffee Cake’den mi? arasındaki kararsızlıkla gecen zaman ise şahane.

Birbirinden süslü ve albenili tatlı tabaklarının fotograflarını çekerken epey bir süre oyalanabilirsiniz … İşte hayır diyemedigimiz o tatlılardan ilk 5 tanesi …

spagoistanbul-80ts-1024x768 spagoistanbul-85ts-1024x768 spagoistanbul-91ts-1024x768 spagoistanbul-92ts-1024x768 spagoistanbul-99ts-1024x768

 

Kaptan pilot Sami Raffa’nın gerçekleştireceği dünya turu onuruna Anjum Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Yousef Abdul Latif Jameel ve Sami Raffa katılımıyla dün Four Season Bosphorus Hotel’in Bosphorus Balo Salonunda bir davet gerçekleşti.

70 Yaşında Emekli Pilot , Mart ayında helikopteriyle dünya turuna çıkmayı planladığını , işlemlerin ve hava koşullarının bu hayalin ertenlenmesine sebeb oldugunu ve yakında gerçekleştireceği hayali için inanılmaz mutlu olduğunu defalarca getirdi. 40,000 kilometre uçmayı planlayan Sami Raffa’nın İstanbul , Avrupa , Atlas Okyanusu , Kuzey Amerika ve Kuzey Kutbu destinasyonları arasında.  40 gün sürecek seyahatini tek motorlu helipkoterle uçmayı planlayan emekli pilot’ün Atlas Okyanusu ‘Nasıl geçeği?’ toplantının merak edilen konusuydu.

Kısa birnot : Yemekli davetin menusunde tatlı ikramı ise Four Season Bosphorus Hotel’in 2’inci efsane tatlıları arasında yeri aldı.

Bisiklet secimi bitmeyen, bitmeyecek bir konu. Sürekli olarak teknolojinin geliştiği, değiştiği, yeniliklerin piyasaya sürüldüğü bir dünyada haliyle ihtiyaçlar, hedefler de sürekli olarak değişiyor.

Sizde benim gibi sahilde bisiklete binmekten ayrı bir keyif alıyorsanız, taşınabilirliğinin kolay olması herşeyden önemli.  Hem spor yapayım hem de denize, adalara bakayım diyenler için  ‘Caddebostan’ sahili destinasyonlarınızın arasında mutlaka olmalı.