Geçtiğmiz günlerde gerçeklesen kahve festivalinde #gununkahvesi sergisi; Bir Silgi Bir Kalem sosyal yardım projesi için festivaldeydi.

Blogger Billur Saatçi ‘nin Instagram hesabı olan #gununkahvesi sergisine ilgi yoğundu. Satılan 14 Tablonun tüm geliri ise  ihtiyaç sahibi bir okula bağış yapıldı. Bir Silgi Bir Kalem projesinin amacı ise Türkiye’nin dört bir yanındaki ihtiyaç sahibi ilk ve orta öğretim kurumlarını, eğitime katkıda bulunmak isteyen bağışçılarla buluşturuyor.

SERGİNİN TÜM GELİRİ OKULA BAĞIŞLANDI

İnternet üzerinden yayılmayı hedefleyen projede, okullar yetkili olarak belirledikleri öğretmenler aracılığı ile okulu hem görsel hem de yazılı olarak tanıtıp, ihtiyaçlarını paylaşıyor. Bu bazen bir kalem ,  basketbol topu,  bazen de bilgisayar olabiliyor. Bağışçılardan biri olmak isterseniz,  bu ihtiyaçlardan birine  internet üzerinden bağış yaparak katkıda bulunabilirsiniz

 

 

Screenshot_4

Webrazzi Summit 2015‘in ikinci gününün açılış sohbetinde Arda Kutsal’ın sahnedeki konuğu,   10 parmağında 10 marifet olan milli basketbolcu olmasının yanında melek yatırımcı  Sinan Güler’di.

SİNAN GÜLER’in İLK YATIRIMI LASTİKPABUÇ

İlk yatırımının Lastikpabuc.com’ olduğunu söyleyen  milli basketbolcu  kapanmasının ardından dersler çıkardığını dile getirdi. Hizliceviri, Bionluk ve Connected2.me gibi yatırımlarında ortaklığı olduğunu  hem Galatasaray’ın hem de milli basketbol takımının kaptanı olan Sinan Güler,  GOANO‘nun bireysel ikinci yatırımı olan bu projenin yeniden planlanma aşamasında olduğu aktardı.

HTC’nin bir süredir sızıntılarıyla teknoloji gündemini meşgul eden yeni akıllı telefonu One A9, sonunda Soho House‘da yapılan lansmanda tanıtıldı.

Kasım ayının ilk haftası satışa çıkmayı planan One A9 olarak tanıtılan HTC yeni telefonun tasarımı dogadaki renklerden esinlenerek yapıldıgı soylensede cihazın renk seçenekleri ise; Opal gümüş, karbon gri, derin grenat ve topaz altın.

İÇİNDEKİ FOTOĞRAFÇIYI ORTAYA ÇIKAR

HTC One A9’da bulunan Pro modu sayesinde her seferinde mükemmel fotoğrafı yakalayabilmek için usta bir fotoğrafçı olmaya gerek yok. Hyperlapse düzenleme aracıyla, videoları  12 kata kadar hızlandırarak videoları mümkün kılıyor. Çekim modlarıyla hızlandırabilirilen veya yavaş çekimde düzenlenebilen videolar için HTC Zoe de yine benzersiz bir alternatif olarak bu yeni akıllı telefonda kullanıcılara sunuluyor.

Ayrıca  dış görünüşü iphone’a benzediği yönünde yorumlar yapılsada Android 6.0 Marshmallow işletim sistemini çalıştıran One A9, 2,150 mAh değerinde bir pile sahip olan cihazda Quick Charge 2.0 hızlı şarj desteği, Dot View II kılıfı ve HTC Pro Studio In-Ear kulaklığın olduğunu da belirtelim.

FullSizeRender(2)

FullSizeRender

FullSizeRender(1)

Avusturalyalı sanatçı Sonia Singh, oyuncak bebekler üzerinde yaptığı değişikliklerle birçok ünlü ismin yüzünü benzetti. İşte ünlülere en çok benzeyen oyuncaklar…

Roberta Bondar, 1945 doğumlu kadın Astronot
Screenshot_2

Jane Goodall, 1934- , İngiliz primatolog, etolog ve antropolog.

Screenshot_3

Waris Dirie, Eski bir model olan Dirie, aynı zamanda yazarlık, oyunculuk gibi diğer dallarda da faaliyet göstermiştir.

Screenshot_4

J.K. Rowling, 1965-, Harry Potter fantastik bilim kurgu serisinin yazarı olarak tanınmış İngiliz yazar. Kathleen, kendisine verilen bir ad olmamasına rağmen, büyük annesinin onuruna bu adı almıştır.

Screenshot_5

Malala Yousafzai, 1997-, Pakistanlı insan hakları aktivisti.

Screenshot_6

Daha önce Berlin’e ışık saçan  ‘Zero’ sanat akımı şimdi ise Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

Serginin küratörlüğünü ise Zero Vakfı yöneticisi ve küratör Mattijs Visser üstleniyor.  10 Ocak 2016 tarihine kadar açık kalacak sergi de geleneksel manzara resimleri veya portreleri görmeyi arzulayanlar bu sergiden hayal kırıklığı ile ayrılabilirler.  Çünkü Zero, savaşlar ve sanat tarihi yüklerini üzerinden atıp yeni bir oluşuma kanat açmaya çalışan bir sanat akımı sergisi.

Zero Sanat Vakfı Temsilcisi ve Stockholm Modern Sanatlar Müzesi Müdürü ‘Daniel Birnbaum’ akımı 2. Dünya Savaşı sonrası  iflas eden Alman kültürüne karşılık sanatçıların  karamsarlığı silmek amacıyla  değil çağın yansıması, yapılmamışı yapmanın resmi  diye  adlandırıyor. Farklı tekniklerle 100’ün üzerindeki eserler tüm sınırları zorlayarak tüm dünyada yankı bulmuştu.

 

Screenshot_3Screenshot_6Screenshot_8Screenshot_10

 Aman, Tarkan konserini kaçırmayın

Her yıl heyecanla beklenen ve her biri birbirinden coşkuyla geçen geleneksel Açıkhava konserleri kapsamında yaz sonu müzikseverlerle buluşmaya hazırlanan Megastar Tarkan konser maratonunu 10’a çıkardı.

Bronzluğunuza bronzluk katın

Eylül ayında bir yerlere gitmek çok keyifli. Kimseler yok, deniz sana kalıyor, restoranlarda yer bulabiliyorsun. 2015 yazının tadını İstanbul’da cıkartmak mumkunse eger Yada Beach Club, Uzunya Beach, Babylon Kilyos’ta Bronzluğunuza bronzluk katabilirsiniz.

Şimdi Tam Zamanı

Yazın en populer ikramlıklarından olan ‘dondurma’ya  her geçen gün sıra sıra yeni çeşitler eklendi. Mojitolu, karpuzlu, elmalı, kahveli, güllaçlı, bisküvili ve hatta sebzeli…  Şimdi Tam Zamanı diyorsan 2015 yazının farklı dondurma istasyonlarına mutlaka ugramalısın.

Yazlığı – kışlığı olmayan kitaplar

‘Murathan Mungan’nın  ve Zülfü Livaneli’nin yeni kitabı  “Güne Söylediklerim”   “Konstantiniyye Oteli” Bu yazın bir solukta okunacak kitapları arasındaki yerini aldı bile. Okumadıysanız eger  hala zamanınız var …

 


James Joyce, Bernard Shaw ve Oscar Wilde gibi edebiyatçıları ve tarihi pub’ları ile ünlü Dublin’in havası öyle değişken ki Dublin’liler “yarın hava nasıl olacak” sorusuna bile “bekleyip görmek lazım” diye cevap veriyorlar.

Hep güneşli havada seyahat edemeyeceğimize göre, havayı pek de fazla dert etmeyip Avrupa’nın köklü tarihi ve edebiyat geleneği yanında en güzel pub’larına ve en keyifli gece hayatına sahip şehirlerinden olan Dublin’i ziyaret etmekte fayda var.

İrlanda’nın başkenti Dublin, 2010 yılında UNESCO Edebiyat Kenti seçildi. Jonathan Swift, Oscar Wilde, George Bernard Shaw, William Butler Yeats, Samuel Beckett ve Seamus Heaney gibi dünyaca ünlü, Nobel Edebiyat Ödüllü yazarların da doğup büyüdüğü İrlanda hem bu özelliği hem de geçmişi ile dikkat çekiyor.

Dublin rengarek kapılarıyla da meşhur. isyanın rengini yansıtan kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi kapılar, yıkılmış kaleler, köklü geçmiş, göller, parklar, kutsal ve mistik efsaneler, yeşilin onlarca tonu, edebiyat ve pub kültürü Vikinglerin izlerini taşıyan bir ülkenin başkenti.

Pub’larıyla meşhur Dublin’de, Temple Bar mahallesi geleneksel İrlanda barlarının en yoğun bulunduğu bölge. İrlanda Pub’ları, Irish Pub olarak bilinir ve bu kültürün geçmişi 19. yüzyıla uzanıyor.

O’Connel Caddesi, O’Connel Köprüsü ve anıtı, Parnell Heykeli, Rotunda Hastanesi, Hardwicke Sarayı, Greshem Oteli, Aziz Patrick Katedrali, Dublin Kalesi, Wicklow Ulusal Parkı ve içerisinde bulunan Glendalough Bölgesi, Powerscourt Evi ve bahçeleri gezileri… ve daha pek çok önemli yeri görebilirsiniz.

Temmuz ayında ‘Marriott Hotel Şişli’de başlayan hamburger günleri devam ediyor. Hem göze, hem damaga hitap eden hamburger menüsünde 5 çeşit mevcut.  Şehrin en iddialı burger ve sandviç menüsü Sous Şef Özgür Üstün’e emanet. 15 yaşında mutfak kariyerine başlayan Özgür Üstün,  Kempinski Hotel bünyesinde başladığı yurt dışı kariyerine Park Hyatt Dubai, Armani Hotel, Swissotel İstanbul, The Grand Tarabya Hotel’de devam eden Üstün, açılışından itibaren İstanbul Marriott Hotel Şişli’de Sous Chef olarak görev alıyor. Kendine özgü sunumlarıyla hazırlanan hamburgerlerin yaratıcısı,  vejetaryan beslenenleri tabi ki unutmadı.  Falafel  adını verdiği hamburgerin yoğun talep üzerine menuye dahil ettiğini söylüyor. Müşterilerin gözdesi, kebapla birlikte sunulan ‘Türkish Hotdog’ tatlı patatesle birlikte ikram ediliyor.

Marriott Hotel Şişli’ye özel  başka bir lezzet

Otelin lobisinde olan My Bar‘da kahvenin ya da çayın yanında sipariş edilen ikramlıklardan  özellikle italyan lezzetini aratmayan dondurmaların sunumlarını fotoğraflamak başka bir keyif.  Otele özgü özel bir lezzet Şişli Delight Roll’u ise mutlaka deneyin. 

11855909_10153515463629935_6523273729156038019_n

 

‘Dondurmam kaymak’ dediğimiz günler eskide mi kaldı? bilinmez ama yazın en populer ikramlıklarından olan ‘dondurma’ya  her geçen gün sıra sıra yeni çeşitler eklendi. Mojitolu, karpuzlu, elmalı, kahveli, güllaçlı, bisküvili ve hatta sebzeli… Benimse bıçakla kesilebilecek kıvamdaki Türk dondurmaları  ‘yaz – kış’ kahvenin yanında aklıma ilk gelen tercih. 2015 Yazının Sevdiğim Farklı Dondurma İstasyonları ise kısaca soyle  ….

Eataly

Mekânda iki farklı dondurma seçme şansınız var. İlki meşhur Venchi dondurmaları, daha sert ve Türk damak tadına daha uygun. Temelinde günlük süt, krema ve en iyi meyveler var. Alpler’deki beyaz cins ineklerin sütünden günlük yapılan dondurmalardan külahta salınanı ise orman meyveli ve mango-şeftalili. Üç farklı boydaki dondurmaların fiyatları ise 10-24 TL arasında.  Diğer seçeneğiniz ise Lait dondurmaları. Onlar ise gelato kategorisine giriyor. Tamamen sütten yapılanının adı fiordilatte. En çok tercih edileni bu olsa da (7-14 TL) Nutellalı ve espressolu gibi farklı çeşitleri de (8-14 TL) büyük bir grubun favorisi.

Kendi dondurmanı kendin tasarla

Magnum’larınızı dilediğiniz gibi tasarlayabileceğiniz bir yer var artık. Bitter, sütlü veya beyaz çikolataya bulattığınız dondurmanız için saray helvası, gül yaprakları, patlayan altın toplar gibi ilginç tatların bile olduğu 20 çeşit kaplama malzemesinden dilediğiniz üçünü seçiyorsunuz (bir Magnum 7,50 TL). Bağdat Caddesi’ndeki dükkânın içinden kuyruk, kapısının önündeki merdivenlerden de tasarımlarını acımadan mideye indiren bir kalabalık eksik olmuyor.

Organik ürün severler için 

Fenerbahçe’nin bugünlerde gözdesi olan mekan Lutfiye’nin organik ürünlerle yapılan dondurmanın sunumu ise hem göze hem de damağınıza hitap ediyor.

Boğaz manzarasının hakkını veren sofralara kurulmak ve şehrin gece ışıklarıyla müziğin uyumunu görmek için sevip saydığımız terasları sıraladık. Yaz aşkı misali kısa sevdalara tutunup favori terasınızı seçin ve tadını çıkaracağınız mekanlar …

Dans, müzik, kokteyl koalisyonunu her hafta güncelleyerek saglam sekilde kuran ‘Mama Shelter‘ Taksim’in tam göbeğinde muhtesem bır saltanat kurmuş

Warhol  eserlerini bulunduran samimi Boğaz manzaralı bir terasa da sahip  olan ‘Spago’sunu keşfetmediyseniz ayıbınız büyük.

Ravouna 1906  İstanbul’un tüm keşmekeşinin kalbinde yer almasına rağmen baş başa sessiz sakin bir yemek için de en uygun adreslerden listemizde gözde adaylardan.

Emirgan kolonisi Teras Emirgan Küçük bir arkadaş çevresinin buluşma noktası olsun diye açılmıştı, ama şanı aldı başını gitti.

Fotografın altına Las Vegas mı, New Yor mu, İstanbul mu? yazarsak  yazalım kararsız kalacagınız mekansa Mixo Terrace , o yüzden her gün o teras senin bu teras benim gezerek  yaz aksamlarının keyfıne varabililirsiniz

Boğazın en yoğun adreslerinden Müzedechanga Sakıp Sabancı’nın Atlı Köşk’ünde en bakir manzarasını koruyan İstanbul’un kalabalığından uzaklaştırma garantisini veriyor.