Şehir Tiyatroları Açıkhava Yaz Oyunları, Devam Ediyor

Dün aksam yine yaşasın tiyatrolar diyerek şehir tiyatrolarından “Ay Işığında Şamata” adlı oyunu Harbiye Açık Hava Tiyatrosunda izleyenlerdenim.  Konusunu hiç okumadan bilmeden gittiğim oyunda tam arada yağmura denk gelmek büyük şansızlıktı. Yağmur çamur demeden  keyifle seyrettiğim oyun 2 perdeden oluşuyor, oyun yazarı ise Haldun Taner, yöneten Naşit Özcan.

İlk perde de anlatıcı bize Çalışkur apartmanının dejenere sakinlerini tanıtıyor. Apartman sahibi Cemil Çalışkur düzenbaz bir müteahhit, karısı sonradan görme Suzan ve şımarık kızları Beyhan. O gün tüm apartman sakinleri Beyhan’ın doğum günü partisi için terasta toplanıyorlar. Kürtajla zengin olan Dr. Ephem, aşırı disiplinli Paşamız, röntgenci yaşlımız Hicabi Bey,Amerika’da 25 yıl geçirip tatil için ülkelerine dönen Amerikanlaşmış Erol ve Aygen,yurt dışından kaçak mal getirip eniştesinin işyerinde satan ve eniştesiyle fingirdeyen Özge vs. tümüyle yozlaşmış karakterlerle örülü yapmacık bir doğum günü partisi izliyoruz.

Parti bittiğinde oyuncular selam veriyor, şaşırıyorsunuz, oyun bu kadar kısa ve tek perdelik miydi? Hem ne oldu şimdi? O sırada aynı hislerle bezeli seyirciler de oyunculara itiraz ediyor. Tabi o itiraz eden seyirciler de oyuncu. Konuşma ve ses tonlamalarından oyuncu olduklarını anlıyorsunuz, ama yine de baya ağır eleştiriyorlar oyuncuları.

Oyunun müziklerinden karakterlerin neden bu kadar dejenere olduklarına kadar, hatta oyunun iyi karakterler örnek olması gerekirken aşırı yozlaşmış karakterlerle kötü örnek olduğuna kadar getiriyorlar işi.

Tabi geriye yapılacak tek şey kalıyor. Seyircinin isteği doğrultusunda oyunu yeniden oynamak. Tüm karakterler bir önceki perdedeki hallerinin tam zıddını oynamaya başlıyorlar. Oyunun güldürü kısmı da iki perde arasındaki bu farktan kaynaklanıyor.