İzmir Alsancak’da Folkart Vega’nın basın davetinin ardından kiraladığım bisiklet antremanından ertesi hafta, Küresel dünyanın en önemli başkentlerinden birinde, Londra’da, hemen her yerine bisikletle gittim. Yılmaz Murat Bilican’ın yazısından yola çıkarak Londra’nın bir büyükşehir olarak ulaşımda neleri başardığını, ne gibi sıkıntıları olduğunu biraz olsun anlama şansı bende buldum.

BİSİKLET KİRALAMAK LONDRA’DA ÇOK KOLAY AMA

Satander Cycles adındaki bisiklet kiralama istasyonlardan bisiklet kiralamak Londra’da çok kolay. Bunun için bir karta ihtiyacınız var. Bu uyarıda bisiklet kiralayabilmek için 18 yaşında olmanız ve bisiklete binmek içinde en az 14 yaşında olmanız gerektiği yazıyor. Dikkat edin ben gibi London of Tower’a da gideyim derseniz,  saat başına yaklaşık, 2 pound şarj ediyor. Fazla tutarı , kredi kartı ektresinde görünce biran şok oldum.

Bisiklet kazalarını ve bisikletli ölümlerini bitirmek için kamyonculara ve belediye otobüsü şoförlerine eğitim verilen şehirde dolaşmak durumunda kalan kamyonlar için, trafikte bisikletlileri daha kolay fark edebilmeleri için özel kamyon tasarımları geliştirilmiş. Bütün kırmızı ışıklarda, bisikletlere en öne geçme ve orada beklemeleri için işaretleme yapılmış. Kent merkezine özel otomobillerin daha az girmesi için bir çok caydırıcı önlemler alınmış, böylece toplu taşıma araçları ve bisikletler biraz daha rahatlatılmış.

Şehir merkezinde polisin bisikletle kasksız gezilmesine izin vermediği Londra’da, özellikle de merkezi yerlerde trafik , çoğu zaman tıkanma derecesinde yavaşlasada, Bisiklet bu sıkışıklıkta en hızlı araçtı.