Marmaris`in köylerinden biri olan Selimiye Son 2 senedir popülaritesi artan yerler arasında.
Yeni bir mekan Paprika ise gün geçtikçe daha da Selimiye’nin gözde mekanları olacagına inancımız sonsuz! 2010 yılının Mart ayında aslında Bursa’da açılan Paprikanın ortamı Selimiyeseverlerin radarına takılacak kadar güzel bir ortama sahip. Tatlı vitrini ise  fotoğraflar çekme isteği uyandıracak kadar şahane .

Huzurlu bir tatil isteyenlerin favori rotalarından biri Selimiye’de keşfetmeye değer başka lezzet durağı ise  Sardunya Resturant.  Aynı adla pansiyonu da bulunan, Meşhur balıkçı  Sardunya Restorant`da  bir aile işletmesi, yer ise herkesin favorisi. Hatta sırf burada yemek yemek için gelen bile var.  ‘Sardunya Restoran’ sahiplerinin gülen yüzü ve yemeklerin enfes lezzeti sayesinde yıllardır bozmadığının ayrı bir kanıtı.

 

Çiçek çocuklar dendiğinde akla gelen ilk şehir olan San Francisco başka bir kafa mümkün mü diyen herkesin muhakkak gezmesi, sokaklarını, mimarisini, insanlarını ve ruhunu iliklerine kadar hissetmesi gereken özel bir yer. San Francisco’da Yapmanız Gereken 10 Şey …

1) Haight-Ashbury’de Çiçek Çocukluğun Tarihine Yolculuk Yapın!
2) Golden Gate Parkında Ufak Bir Piknik Yapın!
3) Japon Çay Bahçesini Gezin!
4) Alamo Square’de Jesse Dayı’nın Peşine Düşün!
5) Mission’da Şehrin Cool Çocuklarıyla Takılın!
6) Çin Mahallesinin Altını Üstüne Getirin
7) Alcatraz’dan Kaçılır Mı, Kaçılmaz Mı Kendiniz Karar Verin!
8) Lombard Street’ten Kıvrıla Kıvrıla İnin!
9) Fisherman’s Wharf’da Turistliğin Dibine Vurun!
10 ) Baker Beach’te O Meşhur Köprüyle Bir Fotoğrafınız Olsun!

“Kitabımı alsam da güzel bir yerde okusam” diyenlerdenseniz işte Kitap okumayı sevdigim  2 mekan :

Mahalle Moda’da yer alan isminden de anlaşılacağı gibi cafeden çok bir sanat durağı olan Page Cafe Gallery, içinde bir kütüphane, sergi alanı da barındırıyor. Julius Meinl’in özel kahveleri ile hazırlanan Latte’si veya Americano’sunu içerken ünlü bir edebiyat romanını okuyabilirsiniz.
Nişantaşı’nın yeni mahalle kahvecisi, MOC’un kahveleri kadar kitapları da meşhurdur. İki katlı olan mekânın üst katı kütüphane şeklinde dizayn edilmiş. Rahat koltuklarına uzanarak enfes bir latte içerken kitap keyfi yaşayacağınız olduğunu söylemeden edemeyiz. Arka bölümünde gözünüzün önünde kavurdukları lezzetli kahvelerinin bütün çeşitlerini tavsiye ediyoruz.

 

 

 

Yazın başka keyfidir bir solukta okunacak kitaplar. Okuyacak kitap bulamadığınızda ise kitabın da yaşı yoktur, eskilerden de okusam olur diyenlerdenseniz yeni kitapları görünce fikrinizin değiştiğini fark edeceksiniz. Bu yazın en çok okunacağını düşündüğüm kitapları kısaca :

Bazı kitaplar neredeyse kendiliğinden çıkar ortaya; elinizdeki kitap da onlardan biri diyen ‘Murathan Mungan’nın yeni kitabı  “Güne Söylediklerim” için  düz yazılarını bir araya getiren bir solukta okunacak kitaplar arasında ilk sırada yerini alıyor.

Buket Uzuner‘in 2012 yılında yayınladığı “Su” romanında tanıştığımız gazeteci Uyumsuz Defne Kaman’ın maceralarına bir yenisini daha ekledi.  Heyecan ve gerilim dolu kurgusuyla “Toprak”, Buket Uzuner’in diğer romanları gibi pek çok farklı katmandan oluşan felsefi bir özellik taşıyor.

Kitaplarını okurken daha çok sevdigim Zülfü Livaneli’nin yeni kitabı ise “Konstantiniyye Oteli” ile zengin bir insan panoramasıyla İstanbul’un derinliklerine inerken, şehrin büyülü ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle bizi buluşturuyor.

İngiliz roman yazarı Helen Fielding’in 30’larında Londra’da yalnız yaşayan, yaşamına değer ve aşk katmak isteyen bir kadın olarak yarattığı Bridget Jones’un, günlük hayatta uğraştığımız basit şeyleri konu alan romanı yazın en çok okunacak kitaplarından olmaya aday .

2013 yılında basılan dünya çapında  ‘Esrarengiz Bahçe’   büyümek istemeyen, renklere, desenlere aşık olan 1 milyondan fazla satış yapan ‘büyüklere boyama kitabı’ son zamanların  paylasımlarıyla sosyal medyanın gözde etkinliği.

Hızlıca yayılan kitabın tüm dunyayla birlikte bağımlısı olucak hale geldik. Büyüklere de boyama kıtabı olurmu diye canım diyenlerin aksine kitap bagımlılarından ise ‘inanılmaz rahatlatıyor’, ‘Bir başladım mı bırakıyorum’ dedigini defalarca duyabilirsiniz.

Kuruboylar, gazlı kalemler, akrelik , guaj boyalarla boyayabildiginiz ‘Esrarengiz Bahçe’ en basit anlatımla renklerin albesine konsantre edip stres atmanıza yardımcı oluyor. Çocukluğunuzun boyama kitabında yarıştığınız kişi ise sadece kendinizsiniz.

Screenshot_1 Screenshot_2   Screenshot_5 Screenshot_6

Hazırgiyim sektörünün en önemli oyuncularından biri olan Koton, ‘makyaj’ yapmaya artık hazır. Geçen yıl oje ve parfüm üretimi, ardından da vücut bakım ürünleri üretimine girerek kozmetik dünyasına adım atan Koton, 120 mağazasında ‘Koton Beauty’ markası altında ‘make up’ (makyaj)  ürünlerini de satışa çıkarttı.

Kapatıcı, BB krem, aydınlatıcı gibi yüz ürünlerinin yanı sıra fardan maskaraya, rujdan ojeye ve parfüme kadar geniş ürün yelpazesi bulunuyor. Farların pigmentasyonları ve likit highlighter,  koton markası severleri şaşırtacağa benziyor. Markanın hedefi ise, yaptığı yeniliklerle alışılagelmiş markaları geride bırakıp,  çıkartığı ‘renkli ürünler’le  rekabeti kızıştırmak.

Daha önce tiyatroya Gülriz Sururi’nin uyarladığı ve sinemada Türkan Şoray’ın oynadığı Fosforlu Cevriye yeniden sahnede.

Suat Derviş’in 1945’te yazdığı, “Fosforlu Cevriye” adlı romandan Tuncer Cücenoğlu’nun uyarladığı oyunda Fosforlu Cevriye rolünü, “Leyla’nın Evi” adlı oyunda canlandırdığı “Roxy” karakteriyle adından bahsettiren Ayça Varlıer üstlendi. Tiyatrokare tarafından sahneye konan, yapımcılığını Nedim Saban’ın yaptığı, Serkan Üstüner’in yöneteceği oyun, İstanbul Galata’da, siyasi kimliği nedeniyle polisten kaçan bir adama aşık olan ve onu bir baba, bir anne, bir kardeş, bir sevgili gibi sahiplenen bir kadının buruk aşk öyküsünü anlatıyor. Müzikalde Pınar Yıldırım, Mert Carim, Caner Erdem, Ece Duran Cevriye’nin yaşamına giren farklı karakterlere hayat veriyor. Provaları devam eden Fosforlu Cevriye oyunu ağustosta tiyatro severlerle buluşacak.

Avrupa’nın sokak lezzetlerinden bilinen ‘krep’in bizde bilinen adıyla ‘akıtma’nın butik hali artık istanbul’da.

Bağdat Caddesi Noter sokak’da küçük tatlı bir molası keşfettiğim Crepe Escape’  yurtdışındaki cafe kültüründen esinlenerek tasarlanmış.   Crepe Escape’in detaylı şekilde incelemek isteyeceğiniz menusunde  12 tatlı 12 de tuzlu krep bulunuyor. Glutensiz kreplerden seçebileceğiniz gibi menüdeki normal olan 12 çeşitten birini isterseniz glutensiz krep ile de hazırlayabiliyorlar.  Mekanın  pazar günlerı için sunduğu Amerikan kahvaltısı ise dostlarıyla bir araya gelmek isteyen lezzet tutkunları için vazgeçilmez bir seçim.

 

Screenshot_5

Pötikare, fırfır, timsah derisi, yılan benzeri desenler, funky ayakkabılar ve büyük çiçek küpelerle
, eski zamanları hatırlatarak ‘Miu Miu sonbahar 2015’  görücüye çıkartı.

Prada’nın kardeş markası  Miu Miu, koleksiyonunda 80’lerin dokusu, her parçada görülebiliyor.  “Kişisel Gerçeklik” adını verdiği kapmanyanın yaratıcısı ise Steven Meisel,  New York City sokaklarında reklam çekimlerini gerçekleştirdi.

Sokak çekimi gibi görünen fotoğraflarının arka planında ciddi bir uğraş olmasından bahsetmiyoruz bile.  Biz beğendik, bakalım siz de beğenecek misiniz?

4IMG_976422-1050x587