• Meyveli ve Yulaflı Bar

Malzemeler

1 adet muz
1 tatlı kaşığı (silme) zeytinyağı
½ su bardağı süt
1 yemek kaşığı bal
2,5 su bardağı yulaf
1 su bardağı doğranmış elma (Üzerine limon sıkarak kararmasını önleyebilirsiniz.)
3 yemek kaşığı Hindistan cevizi

Hazırlanışı

Muzu ezdikten sonra üzerine zeytinyağı, süt, bal ve yulafı ekleyip karıştırın.  En sonunda Hindistan cevizi ve elmaları da ilave edip karıştırdıktan sonra, karışımı fırın tepsisine yayarak önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 15 dakika pişirin. Dilimlere ayırıp, ara öğünlerde bir kutu (200 milimetre) az yağlı süt ile birlikte birer dilim tüketebilirsiniz.

 

Sevgililer Gününe özel nefis lezzetler hazırlayan ‘Divan’, şık kutuların içerisinde Kırmızı ve beyaz makaronlar, farklı damak tatlarına yönelik pastalarını da satışa sunarak aşıkların gönüllerini çelmeyi hedefliyor.

 

 

Dünyanın en sevilen karakterlerinin canlı aksiyon gösterisi “Buz Devri Canlı”, buz pisti koreografisiyle  birbirinden eğlenceli kahramanları Sid, Scrat, Many, Diego ve Peaches yarıyıl tatilinde çocuklarla İstanbul’da buluşmak için gün sayıyor!

Büyüklerinde izlerken keyif alacagi  “Buz Devri Canlı” Yekta Kopan’ın sesiyle, Türkçe dublajlı olarak, 6 ile 8 Şubat tarihlerinde Volkswagen Arena’da!

 

‘Tommy Hilfiger’ anıları bir kitapta toplandı. Bu çok özel kitabın yayın hakkını dünyanın en büyük İngiliz yayınevi Random House’un bir markası olan Ballantine Books üstlendi.

Tommy Hilfiger ve Random House markası olan Ballantine Books, Hilfiger’ın anılarının toplanacağı bir projeye imza attı. Bu özel kitabın Tommy Hilfiger markasının 30. yıldönümünün kutladığı 2015 sonbaharında raflarda yerini alması bekleniyor.

6 dalda Oscar adayi ama Bradley Cooper’in bebek sahnelerinde bebek plastik mi ?  diye sordugumda eleştirmenler tarafından bu sahne adeta yerden yere vurularak yabancı bircok mecrada  ve sosyal medya da gundeme geldiğini fark ettim .

iste sosyalmedya da dile gelen görüsler …

“That plastic baby in American Sniper is going to be rationalized by Eastwood auteur cultists until the end of days,” Hall replied: “hate to ruin the fun but real baby #1 showed up with a fever. Real baby #2 was no show. (Clint voice) Gimme the doll, kid.”

A rep on the film declined comment when reached by The Hollywood Reporter.

@MarkHarrisNYC hate to ruin the fun but real baby #1 showed up with a fever. Real baby #2 was no show. (Clint voice) Gimme the doll, kid.
— jason hall (@jasonhall8675) December 30, 2014
—-
Still, the use of the infant prop is drawing criticism online by media and moviegoers alike. In December, Drew McWeeny of HitFix noticed the fake babies during a screening of the movie at AFI Fest, later writing: “It’s so obvious, and neither one of them looks like they are comfortable holding it.”

He goes on to surmise that maybe Eastwood’s notoriously fast directing style had something to do with the apparent oversight: “I wonder if this is just a case of him signing off on Cooper and Miller and not really worrying about whether or not his creepy robot baby is flagrantly fake or not.”
—-
In her Sunday Times review, critic Camilla Long writes that she has “never seen so many terrible fake babies in one film.”

 

 

87 ülkeden 1389 filmin katılımı ile gerçekleştirilen Uluslararası KısaKes Film Festivali’nin Gala Gecesi geçtiğimiz gece gerçekleştirildi. Açılışını Saint Benoit Lisesi, etkinliklerini Bahçeşehir Üniversitesi, kapanışını ise Ortaköy Feriye Sineması’nda gerçekleştiren KısaKes’e sanat ve sinema dünyasından ilgi yoğundu.

Jüri üyelerinden yapımcı Zeynep Özbatur Atakan, Venedik Film Festivali Direktörü Paolo
Bertolin, Guerrilla Films’in kurucusu David Wilkinson ve oyuncu Özge Özpirinçci’nin yanı sıra
yönetmen Sinan Çetin, Mustafa Altıoklar, İmre Azem ve Erol Mintaş, oyuncu Meltem Cumbul, Sarp Levendoğlu ve Birce Akalay, yazar Yekta Kopan, İstanbul Kısa Film Festivali Direktörü Hilmi Etikan, Fransız Kültür Ataşesi Marie – Christine Jung, ünlü model Özge Ulusoy ve sanat camiasının katılımı ile gerçekleşti.

Festivalin ödül töreninde 13 uluslararası yönetmen arasından 6 finalist ödüllerine kavuştu.

En İyi Drama Kısa Film Ödülü: Saul MASRI / Shades (Gölgeler) – MEKSİKA
En İyi Animasyon Kısa Film Ödülü: Hakan BERBER / Oxygen (Oksijen) – TÜRKİYE
En İyi Belgesel Kısa Film Ödülü: Mohammad Sohel RANA / Right to Water (Su Hakkı) – BANGLADEŞ
Jüri Özel Ödülü: Deniz ÖZDEN / A Soccer Game Journal (Bir Maç Günlüğü) – TÜRKİYE
KısaKes Ekip Özel Ödülü: Pol DIGGLER / Honey Honey – İSPANYA
SinemaTürk Özel İzleyici Ödülü: Deniz ÖZDEN / A Soccer Game Journal (Bir Maç Günlüğü) – TÜRKİYE

Bir ay sonra gerçekleşecek olan 87. Oscar Törenlerinden önce, aday olan filmlerden ilham alarak bizi seyahate teşvik eden  Oscar  Adayı  2015’in 2 Filmini seçtik.

1- Theory of Everything, Cambridge- İngiltere

Stephan Hawking, elbette modern bi lim tarihini değiştiren bir İngiliz fizikçi, teorisyen ve yazar olması kadar genç yaşında teşhisi konan ALS hastalığı ve yaşadığı zorlukl ara karşı verdiği mücadeleyle hepimizin hafızasına yer etti. 1965-1991 yılları arasındaki hayatını anlatan Theory of Everyth ing ” Her Şeyin Teorisi”‘ni izlerken Hawking’le özdeşleşen Cambridge Üniversitesi’nin kampüsü hepimizde merak uyandırıyor. Eski Roma ve Sak son yerleşimi olan Cambridge, 1209’da kurulan üniversitesi sayesi nde her za man genç ve dinamik bir şehir olmuş. Orta Çağ binalarının korunduğu kolejleri, İngiltere’nin en zarif dini yapılarından olan King’s Collage Chapel, Cam Nehri manzarası, St. John Köprüsüyle Cambridge büyüleyici bir şehir.

2- Whiplash, New York-ABD

Bir işe tutkuyla bağlı olmak ve her şeye rağmen kendini başarmaya adamak, bunu dile getirmek veya yazmak kadar kolay değil elbette. Whiplash; küçük yaşlarda bateri çalmaya başlayan Andrew’un başarılı bir Müzik adamı olma hayalini ve bu uğurda verdiği emeği konu alıyor. Kendine göre dünyanın en iyi Müzik okulu olan Shcarffer Konservatuarı’na girmesi ve okulun en yetenekli ve sert hocası olan caz duayeni Terence Fletcher’la tanışması onun için yeni bir sınavdır. Fletcher, Andrew “en iyi” olana kadar onu rahat bırakmayacaktır. caz duayeni bir hoca ile öğrencisinin ilişkisini konu alan film, cazın evi olarak bilinen Harlem’e götürüyor bizi. caz müziğin tutkuya dönüştüğü Harlem caz kulüpleri, New York’un en renkli yaşamlarından birine tanıklık ediyor.

Çorapla yatağa girmek zararlı mı? Uyurken çorap giymek ayak sağlımızı tehdit eder mi? sorusu üzerine Dermatoloji Uzmanı Dr. Kerem Baykal hakkında bilgi verdi.

“Çorap ile yatmak, çorap lastiklerinin uzun süre baskısı sonucu “periferik” dolaşımı olumsuz etkiler, yani o bölgedeki kan dolaşımını bozar. Kan dolaşımının bozulması ayakta morarmalara, derinin kurumasına ve uzun vadede tırnaklarda şekil bozukluklarına bile neden olabilir. Çorapla yatağa girmek ayrıca terlemeye ve ayakların havasız kalmasına yol açacağından ayakta mantar enfeksiyonlarına neden olabilir. Çorapla yatmanın ortaya çıkaracağı bir diğer sorun da ayakta çıkabilecek egzamalardır. Çorapta kalan deterjan artıkları uzun temas sonucu irritan dermatitlere ya da alerjik dermatitlere neden olup ayakta kaşıntı, kızarma, kepeklenme gibi şikayetler yaratabilir, ayrıca deride kurumayla birlikte kaşıntılara neden olabilir. Bu yüzden gece yatarken çorapların çıkartılmasını deri ve ayak sağlığı açısından son derece önemlidir.” dedi.

 Sezen Aksu, kariyerinde ilk defa çocuklara sesleniyor.

Sezen Aksu’nun hayatında yaşadığı bir olayı hikâyeleştirerek anlattığı ve ana hatlarını çizdiği oyun iki perdelik müzikal haline getirdiği ‘Sezuş’un Hikâyeleri: Efe ile Bulut, Osman Bey’e Karşı’ müzikali 8 Şubat’a kadar İstanbul’da sahnelenen oyun daha sonra Türkiye’yi gezerek çocuklara buluşmayı hedefliyor.